Emziren Annelere Beslenmeye Tavsiyeleri



Anne sütü bebeğin hem sağlıklı olması, tüm besin öğeleri gereksinmesini karşılaması, kolaylıkla sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulamaz bir besin.

Anne sütü doğumdan sonraki ilk yarım-bir saatlik süre içinde ve başka hiçbir ek besin, su dahil, verilmediğinde bebekler için en ideal besindir. Emziklilik (laktasyon) genellikle meme büyümesi, süt salgılanmasının başlaması ve başlayan süt salgılanmasının devamı olmak üzere üç döneme ayrılır. Herbir dönem metabolik üreme hormonlarıyla denetlenir. Emzirmenin başarılı olduğunu söyleyebilmek için annenin bebeğini güçlük çekmeden, hemen doğum sonrasında emzirmesi ve bebeğin sağlıklı olarak kilo alması gereklidir. Emzirme döneminde bedensel, psikolojik, doğum öncesi ve sonrası bir takım etmenler etki eder.

Emziren anneler hem yeterli süt üretmek, hem de gebelik döneminde alınan fazla kilolarından kurtulmak isterler. Kilo vermenin sütü azalttığına ya da çok süt olması için çok yemek yemenin gerekli olduğuna inanılır. Tam tersi, doğum sonrasında ideal kilo verme zamanı emzirme dönemidir. Çünkü emzirme sırasında bazal metabolizma hızı denilen vücudun harcadığı enerji, normal dönemden daha fazladır. Bu nedenle emzirme döneminde fazla kilolardan kurtulmak için özel bir diyet uygulamak gerekmez. Sadece sağlıklı bir beslenme programı uygulamak yeterlidir. Bu beslenme tarzı hem fazla kiloların kendiliğinden verilmesini hem de bebeklerin daha kaliteli süt ile beslemesini sağlayacaktır.

Anne sütü, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan bir besindir. Bebeğin büyümesi ve gelişmesi, ilk altı ay sadece anne sütü ile karşılanır. Bebekleri başta ishal olmak üzere, pek çok bulaşıcı hastalıktan, kansızlıktan, diyabetten, alerjiden, üst solunum yolu hastalıklarından ve obeziteden korur. Ayrıca anne ve bebek arasında duygusal bir bağın kurulmasına yardımcı olur.

Anne sütünün üstün özellikleri göz önüne alındığında, doğumdan sonra annenin bebeğine vereceği en güzel hediye, onu kendi sütü ile beslemesidir. Ancak bu şekilde, yarının büyüğü olacak çocuklar için sağlıklı bir yaşamın temeli atılmış olur.

Süt üretimi, annenin birçok besine olan gereksinimini artırır. Bu artışın karşılanması, süt salgısının verimliliği kadar, annenin sağlığı için de önemlidir.

Bir anne hangi şartlar altında olursa olsun bebeğinin sağlığını geliştirecek ve büyümesini destekleyecek yeterli kalite ve miktarda süt üretebilir.

Süt üretimini, bebeğin anne göğsünü doğru ve güçlü bir şekilde emmesi (10-15 dakika), boşaltması ve annenin sıvı tüketimi etkiler. Emziren bir kadın günde ortalama 800 ml süt üretir.

Enerji ve besin öğeleri gereksinimi!

Emzirme  döneminde, günlük alınması gereken enerji (kalori) miktarında artış olur. Örneğin, ortalama 800 ml/gün süt üreten bir anne, günde 700 kalori fazladan enerjiye gereksinim duyar. Bu enerjinin 500 kalorisini günlük beslenmesi ile, 200 kalorisini de hamilelikte kazanılan kilolardan (yağ depolarından) sağlaması ideal olandır. Bu şekilde, emzirmenin ilk dönemlerinde, ayda yarım ile 1 kg arasında kilo kaybı olabilir.

Yanlış inanışlar!

Toplumda şekerli ve tatlı  besinlerin süt verimini arttırdığı kanısı yaygın ve yanlış bir inanıştır. Emziren annelerin yaptığı en büyük hatalardan biri de sütün kalitesini veya miktarını artırmak için gereğinden fazla yemek yemeleridir. “Emziriyorum, sütüm artsın…” diyerek daha fazla gıda tüketimi olmaktadır. Unutmamak gerekir ki, anne sütünün miktarı alınan sıvı gıdalara bağlıdır. Ayrıca annenin rahat, huzurlu ve stresten uzak oluşu da süt verimini etkilemektedir.

Bol bol sıvı tüketin!

Bebeğin güçlü bir şekilde emmesi ve annenin de günde ortalama 3-4 litre (10-12 su bardağı) sıvı tüketmesi sütün miktar ve kalitesini arttıracaktır. Süt, su, ıhlamur, bitki çayları, meyve suyu, az şekerli kompostolar tercih edilmesi gereken sıvı gıdalardır. Özellikle de, hem kabızlığa iyi gelen hem de sıvı gıda tüketimi açısından önemli olan üzüm, erik, kayısı kompostolarının tüketilmesi faydalıdır. Hazır meyve suları gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran ve limonata tercih edilmelidir.





Sütsüz olmaz!

Anne sütünün miktarını ve kalitesini artıran en önemli besin maddelerinden biri de süttür. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesine ilave olarak günde en az 3-4 su bardağı daha süt içmesi gerekir. Süt içemiyorsanız, aynı miktarda yoğurt veya ayran tüketilmelidir.

Artan protein ve demir ihtiyacı!

Annenin bu dönemde dikkat etmesi gereken bir diğer önemli konu da artan protein ve demir ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu nedenle anne her gün bir adet kayısı kıvamında haşlanmış yumurta yemelidir. Yine peynir, yoğurt gibi ürünler de protein gereksiniminin karşılanmasında uygun gıdalardır.  kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjileri yanında  demir ve kalsiyum gibi mineraller yönünden de zengindir. Ağırlık kontrolü yapılmak koşulu ile bu besinler tüketilebilir.

Diyet yapmayın!

Emzirme döneminde her ne kadar süt verimini etkilemese de, herhangi bir zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Çünkü, vücudun ihtiyacı olan ve sayıları 50′yi bulan besin öğelerinin (karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller) 1800 kalorinin altındaki beslenme uygulamaları ile karşılanması güçtür. Bu nedenle annenin emzirme süresince günlük alması gereken kalori hiçbir şekilde 1800′ün altında olmamalıdır.

Kaçınmanız gerekenler!

Emzirme döneminde yiyeceklerle beraber alman demirin vücutta kullanılmasını önemli ölçüde engelleyen çayın tüketilmesi mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Özellikle demir yönünden zengin gıdalar (ör:yumurta) yenildiğinde kesinlikle çay içilmemelidir. Çay yerine C vitamininden zengin taze sıkılmış meyve suları, demirin vücutta emilimini arttırması nedeniyle tercih edilmelidir.

Yine bu dönemde hamur işi, tatlı, börek, çörek, pilav, makarna, ekmek gibi kalorisi yüksek yiyeceklerden uzak durmak, sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme programı izlemek hamilelik döneminde alınan kiloların daha rahat verilmesine yardımcı olacaktır.
Çay, kahve, kakao ve çikolatadan alınan kafein anne sütü ile bebeğe geçer. Bu nedenle kahve fazla tüketilmememlidir. Kafeinsiz kahve kullanımı bebeği etkilemez. Çikolatadaki kafein miktarı ise sağlık için endişe yaratacak düzeyde değildir. Çay ve kahve günde 2 fincanı, kola ise 1 kutuyu geçmemelidir. Çay tercihen açık ve limonlu olmalı, ve yemeklerden 1 saat sonra içilmelidir.

Her dönemde olduğu gibi emzirme döneminde de tuz tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Aşırı tuz tüketmekten kaçınılmalıdır. Bebek ihtiyacı olan iyotu anneden alacağı için iyotlu tuz tercih edilmemelidir.

Sezaryenle doğumyaptıysanız!

Özellikle doğum sonrası ilk haftalardaki beslenme şekli annenin sezaryen veya normal doğum yapmasına göre değişmektedir. Eğer anne normal doğum yaptıysa doğum sonrası özel bir diyete alınmaz, ancak her emziren anneye olduğu gibi bol bol sıvı tüketimi önerilir. Fakat bebek sezaryenle dünyaya geldiyse, anneye diyetisyen kontrolünde özel bir beslenme programı uygulanması gerekir. Bu programda, anne ilk gün sadece sıvı gıdalar ile beslenir. Daha sonra annenin gaz ve gaita çıkarmasına göre yumuşak gıdalara veya normal beslenmeye geçilir. Bu geçiş dönemi ortalama 2-4 gün arasında değişir.

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.